Güzel dünyamızda insan soyunun devamlılığını sağlamaktan birinci derecede sorumlu biyolojik cinsiyetini taşımama rağmen yaşadığım bu saçma şaşkınlığın nedeni, annelik kavramıyla olan netameli ilişkimizdi. Daha doğrusu benim anne olabileceğime yönelik taşıdığım kaygı, korku ve "kısmetse bir gün olur 40 sene sonra filan" düşüncesine bağlı sıkı sıkıya bağlı olmamdı.
Şüphe etme, test alma, çift pembe çizgi! Evet, hamileyim. Ben? Evet, hamileyim. Evet, anne oluyorum. Anne?
Anne oluyorum. Bildiğim bütün annelik hezeyanları gözümün önünden geçiyor; hoşlanmadığım bütün annelik halleri, sözler, tavırlar, delilikler! Hayıııııır!
Anne oluyorum. Bildiğim bütün annelik hezeyanları gözümün önünden geçiyor; hoşlanmadığım bütün annelik halleri, sözler, tavırlar, delilikler! Hayıııııır!
Mevzu anne olmakta değil, anneliği nasıl giyeceğinle ilgili sanırım. Tabi bir de o hiçbir şeye benzemeyen ağır sorumluluğu nasıl alacağım meselesi vardı. Bu konunun içinden çıkabildiğimi söyleyemem. Bir de ben yalnızlığı seviyorum. O nasıl olacak?
Velhasıl, yaklaşık bir yarım saat kadar sonra koltukta keyifle son sigaramı içip anneliğimi kutladım. Anne oluyorum, vay be!